1989 yılında İzmir’de doğdum. Bitkilere olan ilgim anneannemin kanser hastalığına yakalanması ile birbirine bağlantılı. 2001 yılında konulan kanser teşhisinden sonra hayatımızda bir çok şey değişti. Ameliyatlar, radyoretapi ve kemoterapi süreçleri… Beni en çok etkileyen kısım ise kemoterapi süreciydi. Kemoterapi alanına girdiğimde tedavi alan hastalardan çok hasta yakınlarının çaresizliğini, görürsünüz.
*Eğer orada bulunmadıysanız, inşAllah hiç bir zaman bulunmazsınız.
Kiminin eşi, kiminin evladı, kiminin anne veya babası.. Hastalık türleri farklı olsa da amaç aynıydı geçen konuşmalar hep; ‘bu illetten nasıl kurtuluruz‘du..
Hasta yakınları arasında geçen konuşmalarda sürekli, ısırgan otu tohumu, mantar türevleri ve bunlar gibi daha bir çok bitkinin adını duydum. Hasta yakını olunca haliyle bir kulak kabartıyorsunuz. Balla karıştır, çayını demle, yemeğini yap, macun olarak sür gibi bir çok yöntemle herkes şifa arıyor.
Bu yöntemlerin hiç birini biz denemedik. Anneannem şeker hastası olduğundan hiç bir bitkiyi kullanmayı kabul etmedi. Ancak kullanan bir çok insan gördüm. 2004 yılı Nisan ayında metastaz sonucu anneanemizi kaybettik. Bundan sonrasında beni bitkilere yönelten süreç başladı. Bilinçli tüketici sayılırdım. O zamanki düşüncemle ‘acaba içse kurtulur muydu?‘ dediğim zamanlar oldu. Ancak tek başına bunların yeterli olamayacağını, hastanın moralinin ve tıbbi olarak yapılanların da farkındaydım. Bu defa da diğer aile bireyleri için sağlıklı yaşam arayışlarına girdim. Hemen hemen her günüm aktarlarda geçiyordu. Çeşitli bitkileri alıp karıştırıp, sürekli aile bireyleri üzerinde denemeler yapıyordum.
*Bilinçsiz yaptığım bu deneylerde şanslıymışız ki kimseye bir şey olmadı 🙂
Liseden sonra okuduğum bölümün Tıbbi ve Aromatik Bitkiler bölümüne geçiş hakkı olduğunu öğrendim. 2010 yılında Manisa Celal Bayar Üniversitesi Alaşehir Meslek Yüksek Okulu‘nda eğitim hayatına başladım. 2012 yılında başarıyla mezun olduktan sonra amatör olarak başlamış olduğum bitki dünyasında tam profesyonel olmasa da kendimi bilgi konusunda daha donanımlı hissediyordum.
Talihsiz bir staj deneyiminde sonra, 2. defa stajımı Ankara’da bilinen bir firma da yaptım. Firma bize işin arka kısmını daha iyi öğrenmemizi sağladı. Aynı zamanda aktar mağazasında bire bir staj yapma imkanı da sağladı. Okul ve staj bitiminden sonra hemen hemen tüm mezunların yaşadığı acı gerçekle karşılaştım. İş hayatı!
Bulunduğunuz ile göre aslında değişen bir kavram iş alanı. İstanbul’da olanak daha fazlayken iş bulabilme şansınız İzmir’de düşebiliyor. Tabi ki uzun arayışlardan sonra iş bulamadım.
*Kadroda olmadığı için diplomayı evimin mutfağında kullanmaya karar verdim 🙂
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler sitesi fikirin ortaya çıkışına gelirsek, bitkilerin Latinceleri, etken maddeleri derken almış olduğumuz derslerle beraber bu konuları özümsemek kolay olmadı. Bitkilerin Latincesini ezberleyebilmem için eşim, 2012 yılında şuan sitemizde kullandığımız bitkilerin “Çevir ve Latincesini Gör” şeklinde şuandaki gibi modern olmayan daha basit sayfa tasarımı yaptı ve bitkileri daha kolay ezberleyebileceğimi fark ettirdi ve bunu Manisa Celal Bayar Üniversitesi Alaşehir Meslek Yüksek Okulu‘nda benimle birlikte eğitim alan arkadaşlarıma tanıtıp hep birlikte daha kolay ve daha hızlı ezber yapabildik.
*Ezber bizim eğitim sistemimizde şart! 🙂
O zaman ki yaşadığım zorluklardan yola çıkarak herkese faydalı olmayı amaçladık. Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin doğru kullanımını ve özellikle Türkiye’de bunun eksikliğini daha kapsamlı arşivlenmesini ve geçmişe yönelik tüm kaynakları dijitalleştirip kaybolmayacak bir şekilde ihtiyaç doğrultusunda hızlı kullanımı adına tibbivearomatikbitkiler.com projesini, başlattık. Türkiye’nin Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Ansiklopedisi olmayı amaçlıyoruz.
Şuanda emekliyoruz, kimse yürümeyi emeklemeden öğrenemez. Daha hızlı öğrenmek ve öğrendiklerimizi paylaşmak adına bizimle birlikte yürümeyi öğrenip, koşacak herkesi projemize desteğe bekliyoruz.
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler 
markasıdır.