Tıbbı ve Aromatik Bitkiler

At Kuyruğu

Equisetum arvense

Diğer İsimler Tilki kuytruğu, Zemberek otu, Beygir kuyruğu, Kırkkilit otu

Familya Atkuyruğugiller ( Equisetaceae )

Sınıf - ( Equisetopsida )

Bölüm Eğrelti otu ( Pteridophyta )

Takım Equisetales

Kullanılan Kısım Toprak üstü kısımları

Yetiştiği Bölgeler Avrupa’dan Japonya’ya kadar geniş bir coğrafyada yayılış gösteren bir bitkidir

Etken Maddeler Saponin, tanen, reçine, acı madde topluca equisetin denilen alkaloitleri ve silicic asit içerir.

At Kuyruğu
Yaşam Ortamı
yagmurlu gunesli bulutlu
En Fazla Uzama 1 metre
En Fazla Yayılma
Nihai Süre Olgunlaşma

Tarihçe

At kuyruğunun tıbbi kullanımı antik Roma ve Yunan dönemlerine kadar uzanır. Yunanlılar, bir yara iyileştiricisi, bir diüretik ve kanamayı durdurmak için bir ajan olarak atkuyruğu kullandılar. On yedinci yüzyılda popüler bir bitki uzmanı olan Nicholas Culpeper, atkuyruğun kanamayı durdurmadaki yararlı özelliklerini ve ülserlerin, böbrek taşlarının, yaraların ve cilt iltihaplarının tedavisini yazdı . On dokuzuncu yüz yılda,

Atkuyruğu da gonore , prostatit ve idrar kaçırma tedavisinde kullanıldı .

Kuzey Amerika yerli halkları bir dizi böbrek ve mesane rahatsızlığını tedavi etmek için atkuyruğu kullandılar. Cherokee böbreklere yardım etmek için atkuyruğu kullandı. Chippewa yerlileri at kuyruğu saplarından bir kaynaşma yaptı ve acı verici veya zorlu işlenmeyi tedavi etmek için kullandılar. Okanagan-Colville ve Potowatami halkları, böbrek fonksiyonuna yardımcı olmak için bir diüretik olarak at kuyruğu infüzyonu yaptılar.

Kaliforniya Kızılderilileri, atkuyruğunu derideki kesiklerin iyileştirilmesinde ve saçları besleyici olarak kullanıyordu.

Equisetum cinsine ait 29 çeşit at kuyruğu vardır. Atkuyruğu ıslak toprakta ve bataklıkta büyür. Saplarında az miktarda mineral hatta altın bulunmaktadır.

Bitkinin familyasının Latince ismi olan Equisetaceae aslında iki kelimeden bir araya gelmiştir. Equus kelimesi Latincede at, seta kelimesi kıl anlamlarına gelmektedir. At kuyruğu otları, eğrelti otlarıyla akraba bitkilerdendir.

Atkuyrukları “yaşayan fosil” olarak nitelendirilir. Genç sürgünleri ahır hayvanlarında zehirlenmelere neden olabilir.

Çiçeksiz otsu bitkilerdir. Rutubetli ve kumluk yerlerde su kenarları, sulak çayırlar ve orman açıklıklarında bulunur. Tarih öncesi bitkilerden olabileceği düşünülmektedir. At kuyruğunun toprak üstü kısımları bahar ve yaz aylarında toplanarak gölgede kurutulur ve suyla kaynatılarak içilir.

*Yetiştiricisiyseniz, lütfen bizimle iletişime geçerek bitki içeriklerinin eksik detayları var ise içeriğimizin zenginleşip herkese faydalı olması için bize yardımcı olabilirsiniz.

 

Tıbbi Etkiler

Silicic asidin genel olarak vücudun direncini mikroplara karşı arttırdığı ileri sürülür. Bunun kanıtı olarak da atkuyruğu ile hazırlanan ilaçlar alındıktan sonra kandaki akyuvarların geçici olarak yükselmesi gösterilir. Bu etkisi için tüberküloz ilaçları bulunmadan önce geniş olarak verem tedavisinde kullanılmıştır. Yine silicic asidin akciğer yaralanmalarında iyileştirici etkisi olması da bu kullanımda etkili olmuştur.

Atkuyruğunun en önemli etkisi genel metabolizmayı ve bağ dokusu direncini arttırmasıdır. Bu sayede eklemlerin romatizmal hastalıklarında eski kırık kemik ağrılarında hanımlarda üreme organları kaynaklı mikrobik hastalıklara bağlı olmayan ağrılarda kullanılabilir. Bu etkiler, taze atkuyruğunun vücuda bağırsaklardan kalsiyum emilimini arttırmasıyla açıklanır.

İdrar ve balgam söktürücü göğsü yumuşatıcı, hafif ateş düşürücü etkilere sahiptir. Normalin üzerinde dozları böbrekleri zedeleyebilir.

Keeser’in bulgularına göre silica kanın pıhtılaşma özelliğini arttırmaktadır. Buna göre atkuyruğu da silica içerdiğinden kanama durdurucu özelliğe sahip olması gerekir. Ancak henüz detaylı araştırmalar yapılmamıştır.

Söz konusu etkiler için 50 gram atkuyruğu 1 litre suda kaynatılır günde 3 – 4 bardak içilir. Bu karışım ağız boğaz iltihaplarında gargara olarak da kullanılır.

Kronik egzama, damar tıkanıkları, mayasıl, düztabanlık sebepli ağrılarda atkuyruğundan hazırlanan banyolardan faydalanılabilir.

Harici olarak içerdiği silica sayesinde egzama ve sivilce gibi cilt rahatsızlıklarına faydalı olur.

Deri tırnak ve saçları kuvvetlendirir.

Özet

At kuyruğu otu faydalı olduğu kadar riskli de bitkidir. Çok miktarda ve uzun dönem kullanılması halinde bazı yan etkiler ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle bitkinin kullanımında uzmana danışmak doğru olacaktır. At kuyruğu otunun bazı ilaçlarla birlikte alınması da zararlı olabilmektedir. Aşırı miktarda at kuyruğu otu kullanımı neticesinde tiamin eksikliği ve vücutta elektrolit dengesizliği olabileceği belirlenmiştir. Yanlış miktarda ve yanlış bir yöntemle uygulanması halinde cilt tahrişlerine neden olduğu görülmüştür.

Kaynaklar »»

1- Adil Asımgil – Şifalı Bitkiler kitabı sayfa 28,29
İçerik her düzenlendiğinde, kaynakçada belirtilir. Bu kitap, şahıs, anonim dahi olsa kaynakçamız önemlidir.

2- encyclopedia.com