Diğer İsimler Ayı soğanı, Beyaz soğan
Familya Zambakgiller ( Urginea maritima )
Sınıf Birçenekliler ( Monocots )
Bölüm Kapalı Tohumlular ( Angiosperms )
Takım Liliales
Kullanılan Kısım
Yetiştiği Bölgeler Güney Asya Balkanların güneyi, yurdumuzda Ege ve Akdeniz bölgelerinde bulunmaktadır. Akdeniz iklimi bitkisidir.
Etken Maddeler Şekerler, tanen, organik asitler, müsilaj, saponin, steroller, Kalsiyum-oksalat, reçine ve glucoscillaren, scillaren, proscillaeridin A- B gibi kalbe etkili glikozitler içerir.
Ada Soğanı kumluk ve kurak yerlerde yetişen, etli, mızrak gibi yaprakları olan yaz sonunda beyazımsı çiçekler açan, 1 metre boyunda, otsu bir bitkidir. Ada soğanının bir de kırmızı varyetesi mevcuttur.
*Yetiştiricisiyseniz, lütfen bizimle iletişime geçerek bitki içeriklerinin eksik detayları var ise içeriğimizin zenginleşip herkese faydalı olması için bize yardımcı olabilirsiniz.
Sonbaharda ada soğanı toplanarak, dilimler halinde kesilir ve kurutulur. Kuru materyali rutubetten korumak lazımdır. Toz halinde yutulur.
Taze ada soğanı çok tahriş edici olup, kullanılmaz.
Eski Mısır uygarlığından beri bilinen bir ilaçtır. Glikozitleri kalbi kuvvetlendirerek dolaşımı düzenler, kalp yetmezliğinden ileri gelen nefes darlığı ve yorgunluğu giderir. Böbrek kan akımını arttırarak idrar söktürücü rol oynar. Diğer bir deyişle hafif ve orta derecede kalp yetmezliklerinde fayda sağlayabilir.
Söz konusu etkiler için gerekli doz köklerinden elde edilen tozdan günde 60 ile 200 miligramdır. Ayrıca adasoğanı, kediotu ve alıç çaylarından yapılan bir karışım yine aynı amaçla Almanya’da yaygın kullanılmaktadır. Buna göre 5 birim adasoğanı, 10 birim alıç ve 30 birim kediotu çayları karıştırılarak günde 3 kez 15 damla içilir.
İçerdiği acı saponin sayesinde mide cıdarlarını tahriş ederek iştah açar ve refleks yolla balgam söktürür.
Tıbbi dozların üzerinde tehlikeli zehirlenmeler yapabileceğinden doktor kontrolünde uygulanmalıdır. Taze bitki tahriş edici kalsiyum-oksalat kristellerine sahiptir. Bulantı, kusma ve ishal yapar.
Ada soğanın kökü topraktan çıkarıldıktan sonra hamur ile sıvanarak tandır veya fırında pişirilir. Kabuğu soyularak bir ağaç bıçakla iki parçaya bölünür. Daha sonra gölgede kurutulur. Ondan sonra dövülerek toz haline getirilir. Balla karıştırılarak ağrıyan yere sürüldüğünde iyi gelir.
1- Adil Asımgil – Şifalı Bitkiler kitabı sayfa 27,28
İçerik her düzenlendiğinde, kaynakçada belirtilir. Bu kitap, şahıs, anonim dahi olsa kaynakçamız önemlidir.