Tıbbı ve Aromatik Podcast

Şehirden Köye Kaçış: Köyde Yaşadıklarımız ve Zorluklar

Şehirden Köye Kaçış: Köyde Yaşadıklarımız ve Zorluklar

Şehirden Köye Kaçış
1
3
06.12.2023

Şehirden Köye Kaçış: Köyde Yaşadıklarımız ve Zorluklar, Merhabalar ben selin, hepiniz hoş geldiniz. Bir önceki podcastte köye ilk adımımız ve ev, bahçe düzenlemeleri komşularla tanışma, genel hatlarıyla taşınmamız ve toparlanma aşamalarımızdan bahsetmiştim sizlere. Bugün ise, köyde yaşamın zorlukları ve bu zorluklarla nasıl başa çıktığımızdan bahsedeceğim sizlere.

Spotify üzerinden dinlemek için hemen aşağıdaki medya oynatıcıyı başlatabilirsiniz.

Youtube üzerinden dinlemek için hemen aşağıdaki medya oynatıcıyı başlatabilirsiniz.

Bugün şöyle bir giriş yapmak istiyorum sıradaki podcasti köyde bizim pişman olduğumuzu, yapamadığımızı yada zorlandığımızı görse sevinecek dostlarımıza armağan ediyorum. Çünkü konumuz köydeki zorluklar.  Şehirden köye yerleşmeyi ütopik bir durum gibi gören, ya yapamazsınız yada nasıl yapacaksınız diyenler çok oldu. Sosyal hayatınız ne olacak dendi. Sosyal hayat kısmına bir parantez açmak istiyorum. Sosyal  hayattan kastı dışarı çıkıp bir kahve içmek ya da sinemaya gitmek anladığım kadarıyla.  bu arada ben bunu bana soranlara en son hangi filme gittiniz diyorum. Şehirde yaşıyorsanız eğer en son ne zaman sinema yada tiyatroya gittiniz. ? Biz şahsen burada yazın açıyoruz projeksiyonu evin dış duvarına yansıtıp ses sistemini ayarlayıp izlemek istediğimiz filmleri açık hava sineması tadında izliyoruz. Şehir de sizi ne tutuyor? Sizde kendinize bunu sorabilirsiniz. Konfor alanınız mı? Evinize iki adım marketler mi? Isınmak için doğalgaz veya jeotermal gibi hizmetler mi peki faturalar?

Neyse kapatalım sosyal hayat parantezini   gelelim tekrar başkalarını başarısızlığı ile mutlu olan dostlarımıza, şu konuya bir açıklık getireyim. Köyde mutsuz olabiliriz. Belki bir kaç yıl sonra pişman olabiliriz. İşlerimiz istediğimiz gibi gitmeyebilir. Ama biz yada ben diyeyim bu konuya şahsi fikrimi söylemiş olayım. Köyden şehre dönmeyi bir başarısızlık olarak görmem tecrübe derim. Öyle olması gerekiyordu öyle oldu derim. Hayatımın bir bölümünde kendime güzel anılar bırakmışım derim. Çünkü köye yerleşirken yukardan bakıp hepiniz bir gün köye döneceksiniz, biz kurtulduk size sabırlar dilerim, abi  on numara hayatım var demedim. Şuan o yüzden bu podcasti kaydediyorum normalden uzunda olabilir. Şimdiden sonuna  kadar dinlemenizi tavsiye ederim.

Daha köye yerleşmeden herkes birbirine telkinler veriyordu. Bir defa şu konuda emindik; Net ilk 1 yıl bocalayacağız. Düzen oturmayacak, ne ev içi ne ,ev dışı  ne de tarla istediğimiz düzene hemen gelmeyecek. Ve psikolojik acıdan bazı şeylerden mahrum olmak bizi zaman zaman yıpratabilecek herkes ona göre gardını alsın. Hatta zaman zaman  şu da olmadı buda olmadı diye aramızdan söylenenler olunca hemen uyarıyoruz ya biliyorduk ilk 1 yıl böyle olacağını ama bozma moralini düzelecek oturacak.

Şehirden Köye Kaçış: Köyde Yaşadıklarımız ve Zorluklar – Şive

İlk en çok zorlandığımız konu taşındığımız köyde konuşulan yöresel şivesiydi, konuşma tarzlarıydı.  Karşılıklı konuşmada hiç bir şey anlamıyordum. Aradan bir kaç cümleyi çekip onu yorumlamaya çalışıyordum. daha sonra çözdüm bu işi de. Yani bizim bildiğimiz nesnelere de kendi yöresel kullandıkları adlar var mesela kozalak kobak demek  Böğürtlen karamuk gibi.

Küçükken evde sobamız vardı. Tabi küçük olduğumdan soba yakma işleri bende değildi hatta  o kadar küçüktüm ki hatırlamıyorum odunu kömürü nerde depoluyorduk nasıl yanıyordu o kısımlar bende yok hatırlamıyorum. Buraya yerleşmeden önce firmaya ısınmanın bizim için önemli olduğundan bahsettik onlarda bize diğer projelerde yaptığı gibi elektrikli kombi önerdiler petekler her  odaya döşenecek ve su devridaim  ederek ısınma sağlanacaktı. Sistem hazırlandı ev bitti. Yerleştik bir türlü ısınma sağlanamıyor arada asfalyalar atıyor. (bu İzmir ağzı biz sigortaya asfalya deriz ). Açıyoruz falan elektrikçimizi çağırdık, işin sonunda köydeki elektrik sistemi bu sistemi kaldırmaz dediler. Biz bu arada şartlar çetin olabilir diye yine de kuzineli bir odun sobası alıp yedeklemiştik. Hemen o çıktı ortaya odunlar alınmıştır zaten. Baktık ki iki katta çok güzel ısınıyor bu sobayla. Sıcak suyu da termosifona çevirip hayatımıza sobayla devam ediyoruz. Evde köpük mantolama olduğu için sıcağı muhafaza ediyor ve normale göre çok daha tasarruflu. Tabi sobanın da odunu, külü, temizliği odun atmazsan zamanında sönmesi gibi problemleri var. bunu bir olumsuzluk olarak görebiliriz.

Bir diğer önemli konulardan biri kargolar. Kargo şirketleri köye gelmiyor. PTT hariç hiç bir firma çıkmıyor PTT’de haftada bir gün. Herhangi bir uygulamada Premium, platin falan olmanız bile bu durumu değiştirmiyor. Ben İzmir’deyken kargom Premium olmam sebebi ile ertesi gün bazen 24 saat olmadan adresimdeydi. İlk aylarda bu konu yalan söylemeyeceğim beni zorladı yani zaman kavramı zorladı. Kargo bana gelene kadar küçük bir Türkiye turu atıyor neredeyse. İlçede bir abimiz var sağ olsun onun adresini verdik onun iş yerine geliyor kargolarımız indiğimizde toplu alıyoruz.

Şehirden Köye Kaçış: Köyde Yaşadıklarımız ve Zorluklar – Alışveriş

Market kısmından aslında ilk podcastte bahsetmiştim. Köyde market, fırın benzeri hiç bir şey yok. Hepsi için aşağı ilçeye inmemiz gerekiyor.  Bu biraz size Polyannacılık gibi gelebilir ama bu ulaşılmazlık   daha planlı olmayı, sabrı ve yavaşlamayı, ihtiyacın olmayan şeyleri almamayı öğretti. Bazen aklıma bir şey aşağı inince  unutuyorum sonra yerine elimde olanlarla bir şeyler yapıyorum . Sonra dönüp baktığımda aslında çokta elzem bir şey değilmiş demek diyorum. Ama bu market olayı benim için devasa bir sorun değil, ancak bir başkası için çekilmez bir durum olabilir. Sürekli istediğine her an ulaşamama durumunun kişiden kişiye göre verdiği rahatsızlık değişir.

Bu çamur meselesini de daha önce üstü kapalı konuşmuştuk onu biraz daha zorlukları ile beraber açmak istiyorum. Yollarımız şehirde alışılmış şekilde asfalt değil. Kilit taşlar var ancak onlarda köyün belirli kısımlarında bizim evi yaptığımız konum köylünün söylediği şekilde eskiden harman yeri olarak kullanılırmış. Hiç yerleşim olmadığı için kilit taş bile yok. Özellikle ilk kışımızda bizi oldukça zorladı. Şuan eve girişe doğalıda bozmadan  beton dökmeden taşlarla yürüyüş yolu yaptık o yüzden bu sene geçen seneye oranla daha rahatız. Çamurun beraberinde rakım yüksekliğinden kaynaklı aşırı rüzgarın her şeyimizi sağa sola fırlatması var tabi. ilk zamanlar etrafa teller yapılana kadar köyden toplanan terlikler, sandalyeler gibi gibi sorunlar.

Apartman dairesine kıyasla müstakil evlerde bitmeyen bir bahçe düzenlemesi var birde. Bence köye yerleşmede en öncelikli düşünülmesi gereken şeylerden biri bu. İnstagramda popüler olan video vardı. Dinleneneyim diye köy evi yaptırdık şimdi daha kötü oldu diye tam olarak o durum aslında. Bitmeyen işlerle çevrili bir yaşam. Yaşadığın ortam birazda güzel olsun çiçeğimi ekeyim, bir iki sebze dikeyim derseniz bunların hepsi bakım isteyen şeyler. Çiçeklerde hastalık olur bakmak lazım, sebzelere bakmak lazım, hastalık mı geldi zararlı mı yedi. Su mu ister, kış oldu don vuracak bitkiler varsa kapatılsın gibi gibi konular küçük gözükebilir ama hepsi birer iş ve önemli. Yazın yeri geldiğinde bahçe sulama işiniz 1 saati bulabiliyor.

Su demişken köye yerleştikten sonra aslında köylerde su problemi olduğunu gördük ve biz bunu bu yaz iliklerimize kadar yaşadık. Kuraklığı, iklim değişikliğini hissedenlerdeniz. Sorunu instagram üzerinden takipçilerimizle paylaşınca hep geri dönüşler oldu içte biz şu köydeyiz şöyle sorun yaşadık, annemler şu köyde böyle sorun yaşadılar gibi. Bizim suyumuz barajdan değil kaynaktan geliyormuş, buda kuraklık olduğu zaman su gelmemesi demek. Ben burada gene keşke diyorum köylere imkan sağlansa eğitimler düzenlense yağmur hasadı ile ilgili bilgi verilse  hadi o olmadı tasarrufla ilgili bilgi verilse çok daha iyi olur. Biz  içme suyu olarak arıtma kullanıyoruz bu arıtmanın atık borusunu dışarı verdik burada su topluyoruz.

Şehirden Köye Kaçış: Köyde Yaşadıklarımız ve Zorluklar – İnternet, Eğitim-Okul

Bir diğer en önemli meselemiz internet ve telefon alt yapısı. Hiç bir firmanın internet alt yapısı yok. Telefon deseniz evin bazı bölümlerinde çekiyor. Baz istasyonu yok yakınımızda. Köye gelen gençler için bu kısım biraz sorun teşkil ediyor. Hemen sıkılıyorlar internet çekmiyor, telefon çekmiyor. Biz internet işini nasıl nasıl hallediyoruz kısmına gelince 4,5 G sim kartlı internet hizmeti veren firmaları tercih ediyoruz. Tabii şehirde sınırsız paketler vardı. Köyde bu 4,5 G SIM kartlı hizmetlerde kota var. Telefon hizmetinde ise bize bir firma çok iyi dediler. Ancak her firma evin  belli alanlarda çekiyor. Bu da beni çok etkilemedi. İnternet üzerinden görüşme sağlanabiliyor artık zaten ulaşmak isteyen bir şekilde ulaşıyor. Zaten yakınlarımıza belirttik bakın köyde telefon çekmiyor bir şey olursa yazın bize diye. Gelecek olan yetkili servis gibi firmalar da bizim telefonlarımız çekmiyor ararsanız kapalı olursa siz gelin biz hep köydeyiz diyerek bu olayı da çözüyoruz.

Burada bizim için bir sorun değil ancak köylü için yada yerleşmeyi düşünenler için sorun teşkil edebilecek bir durum daha var hatta bu durum. Bizim ilçemiz nezdinde belirtmem gerekirse en fazla göç verilmesinin sebebiymiş. İşsizlik köyden ilçeye inişte dolmuş otobüs gibi vasıta yok. İlçede de çok fazla iş imkanı olmadığı için göç çok fazla veriyor köyler ve ilçe.

Gelelim köye yerleşirken 4 yaşında bir kızımız olduğu için ilerde okulu ne olacak köyden nasıl gidecek gibi gibi sorulara maruz kaldığımız eğitim kısmına. Köyde okul yok. Aslında varmış ama gençlerin göçü çocuk azlığı derken okul kapanmış. Taşımalı sistemle ilçede devam ediyor eğitim. İlçede anaokulu ilk okul ortaokul var. Köye mesafesi 10 km araçla götür getir yaparız mutlaka ilk yıllarında. Bunu da ben aslında şuan için sorun görmüyorum. Ama ilerde okula başladığında sorun teşkil eder mi bilemem. Küçük bir ilçede olduğumuz için sınıf mevcudu açısında daha mı rahat oluruz neler yaşarız bilinmez.

Şimdi size olumsuzlukları ve zorlukları anlatacağım diyerek podcaste giriş yaptım ancak bütün olumsuzlukları sonunda pozitife çevirdiğimin farkındayım. Ancak bunlar benim kendi bakış açım. Başta da dediğim gibi günün birinde ben şehre dönüyorum da diyebilirim ben bundan gocunmam ancak eminim bu kararımızdan çok fazla bak gördün mü yapamadılar deyip sevinecek çok insan olacaktır. Bu bizi tanıyanda olabilir tanımayan sadece takip edenlerde olabilir. Uzaktan bakıldığında evde video izlerken gösterilen 15-20 dk. da zor değil aslında köy yaşamı.. İşin içine girince daha zor köyde yaşamak. Maddi manevi alışkanlıklarınızdan, düzeninizden, ulaşılabilir tüm zevklerinizin şekil değiştirmesi demek. Ben bir gün durup şunu dediğimi biliyorum biz 50 yıl nasıl geri geldik ya.  Hazır değilseniz yada eşlerden sadece birinin istediği için yapılabilecek bir durum değil. Çok duyuyoruz eşim çok istiyordu, eşimin hayaliydi  gibi sözler ortak hayaliniz olmadıktan sonra kalkışmayın. Hayalden çok gerçekler var burada.  Güzellikleri yok mu var bu olumsuzlukların hepsini çürüten güzellikleri var. Kendimize, hedeflerimize , geleceğimize, toprağımıza,, bitkilerin şifasına olan inancımızla buradayız. Beni  sonuna kadar dinlediğiniz için teşekkür ederim. Tüm podcastlerimden  haberdar olmanız için takip etmeyi unutmayınız.