Diğer İsimler -
Familya Sarmaşıkgiller ( Araliaceae )
Sınıf İki çenekliler ( Eudicots )
Bölüm Kapalı tohumlular ( Angiosperms )
Takım Apiales
Kullanılan Kısım Kökleri
Yetiştiği Bölgeler Marmara ve Karadeniz bölgesinin batı kısımları yetiştiriciliğe uygun. Japonya, Çin, Güney Kore gibi Uzak Doğu
Etken Maddeler Ginseng 28 çeşit kadar ginsenosit içerir: triterpenik saponositler, panaxosidesitler, panaxatnol, D grubu vitaminler. Sterodial bileşikler bakımından zengindir. Kırmızı Kore Ginseng’i 22 çeşit faydalı madde (ginsenoside) içermektedir. Aynı zamanda Kırmızı Kore Ginseng’i, yaşlanma etkilerini geciktirici anti-oksidant maddeler ve diğer herhangi bir ginseng türünde bulunmayan insülin benzeri maddeler de içermektedir.
Ginseng kazık köklü bir bitki şeklinde de sınıflandırılabilen bu bitki, eskiden de birçok alanda kullanılmıştır. Yoğun olarak kullanıldığı yerlerden bazıları Çin ve Japonya’dır. Uzak Doğu’da yaklaşık 5000 yıldan beri varlığını sürdürmektedir. Tedavi için uygulamalara dahil edildiği de bilinmektedir.
Yetiştirme esnasında gübre kullanılmaz. Tohum ekim zamanı sonbahar sonu kış başında yapılmalıdır. Yetişmesi için en ideal toprak humuslu topraklardır. Bitkisinin yaşlı etli ve çatallı kökleri, ilaç olarak kullanıldığından, Çin, Japonya, Kore gibi Uzakdoğu ülkelerinde yabani olarak bulunmasının yanı sıra, kültürü (yetiştirilmesi) de yapılmaktadır.
Yetişme bölgelerine göre Amerika ve Asya şeklinde ayrılmaktadır. Sibirya ginsengleri de bazı botanik bilimcilere göre ginseng türüne dahil edilmemelidir.Piyasa şartlarında Sibirya ginsengi olarak adlandırılan Eleuterococcus senticocus, botanik bilimi açısından ginseng cinsi içinde sayılmaz. Bu yüzden tüketmek istediğinizde iyi bir araştırma yapmanız faydalı olacaktır.
Antioksidan özelliği ile vücudun bağışıklık sistemini daha güçlü hale getirir. Stres ve sinirli ruh haline karşı etkili bir koruyucudur. Bitkinin sınıflandırması adaptojen olduğu için vücutta genel dengelemeye fayda sağlıyor. Ayrıca beyin fonksiyonlarının da daha sağlıklı olmasında etkili. Odaklanma miktarını artırıp bilgilerin akılda kalma süresini daha da uzatıyor. Düzenli ve yeterli miktarda kullanıldığı zaman kötü kolesterolü dengeliyor. Bu açıdan kalp ve damar hastalıklarına da dolaylı yoldan faydası var.