Tıbbı ve Aromatik Makaleler

Artvin Yöre Gastronomisinde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler

Artvin Yöre Gastronomisinde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler

Artvin, sahip olduğu bitki sayısı ve çeşitliliği yönünden Türkiye’nin en zengin illerinden birisi olma özelliği taşımaktadır. Dolayısıyla Artvin’de tıbbi ve aromatik bitkiler önemli bir gastronomi değeri taşımaktadır.

Artvin, geleneksel kültürün önemli bir parçasını oluşturan tıbbi ve aromatik bitkiler hem doğadan toplanarak hem de kültürü yapılarak elde edilebilmektedir. Tıbbi ve aromatik bitkiler ilaç, gıda, baharat, çay, meşrubat, boya, kozmetik, reçine gibi çok çeşitli amaçlarla kullanılmakta olup gıda, baharat, çay, meşrubat vb. özellikleriyle gastronomi biliminin konusunu oluşturmaktadır.

Artvin, sahip olduğu bitki sayısı ve çeşitliliği yönünden Türkiye’nin en zengin illerinden birisi olma özelliği taşımaktadır. Dolayısıyla Artvin’de tıbbi ve aromatik bitkiler önemli bir gastronomi değeri taşımaktadır. Bu araştırmanın amacını Artvin yöresine özgü tıbbi ve aromatik özelliği taşıyan bit- kilerin gastronomi bilimi açısından incelenmesi oluşturmaktadır.

Araştırma verileri Artvin Çoruh Üniversitesi Tıbbi Aromatik Bitkiler İhtisaslaşma Koordinatörlüğü’nden elde edilmiştir. Araştırma kapsamında gıda, baharat, içecek, gıda takviyesi, gıda katkı maddesi gibi özellikleri bulunan tıbbi ve aromatik bitkiler ile ilgili temel bilgilere yer verilerek Artvin yöresine özgü tıbbi ve aromatik bitkiler gastronomi bilimi açısından incelenerek değerlendirilmektedir.

Giriş

Fotosentez yaparak kendi besinlerini üretebilen ve topluluk halinde yaşayan ağaçlar, çiçekler, otlar, yosunlar gibi canlı varlıkların genel adına “bitki” denilmektedir. Özellikle bitkiler; karbonhidrat, protein, mineral, yağ, vitamin ve su gibi besin öğeleri bakımından insanlar için önemli bir kaynak oluşturmaktadır.

Geçmişten günümüze insanlar hayatlarını sürdürebilmek ve sağlıklı beslenebilmek için ihtiyaç duyduğu besin ögelerinin önemli bir kısmını bitkilerden karşılamaktadır. Tıbbi ve aromatik olarak adlandırılan bitkiler ise ilaç, gıda, baharat, çay, meşrubat, boya, kozmetik, reçine gibi çok çeşitli amaçlarda kullanılmaktadır. Örneğin Asur, Babil, Eski Mısır, Eski Yunan uygarlıklarının hastalıkların tedavisi, beslenme, hoş kokulardan yararlanma, ölüleri mumyalama gibi çeşitli amaçlarla tıbbi ve aromatik bitkilerden yararlandıkları bilinmektedir (Aslan ve Karakuş, 2019).

Dolayısıyla tıbbi ve aromatik bitkilerin tedavi, beslenme, hammadde gibi pek çok açıdan önemli bir yerinin bulunduğu ifade edilebilmektedir (Gölükçü, Tokgöz, Toker, Çelikyurt ve Tuğrul, 2012; Toker, Gölükçü ve Tokgöz, 2015). Tıbbi ve aromatik bitkiler; beslenme açısından ele alındığında yiyecek ve içecek amacıyla yaygın olarak kullanılmakta ve tüketilmektedir. Yiyecek ve içecekler ile ilgili her şey gastronomi biliminin konu alanına girmekte olması sebebiyle de tıbbi ve aromatik bitkilerin gastronomi bilimi açısından incelenmesi önem taşımaktadır.

Son yıllarda endüstriyel alanlarda kullanımı artış gösteren tıbbi ve aromatik bitkilere verilen önem giderek artmaktadır. Türkiye, bulunduğu coğrafi konum ve fiziksel özellikleri bakımından dünyada bitki çeşitliliği bakımından önemli bir ülke konumundadır (Acıbuca ve Bostan Budak, 2018).

Türkiye’nin kuzey doğusunda yer alan Artvin de sahip olduğu bitki sayısı ve çeşitliliği yönünden Türkiye’nin en zengin illerinden birisi olma özelliği taşımaktadır. Artvin Çoruh Üniversitesi’nin Tıbbi ve Aromatik Bitkiler alanında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi kapsamına alınması bu durumun en önemli göstergelerinden biridir. Bu sebeple çalışma kapsamında Artvin’de yetişme potansiyeli yüksek olan tıbbi ve aromatik bitkilerin gastronomi bilimi açısından incelenmesi amaçlanmaktadır.

Faydaoğlu ve Sürücüoğlu (2011) geçmişten günümüze tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanılması ve ekonomik önemini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmasında Tıbbi Aromatik bitkilerin Türkiye ekonomisine daha etkili katılması gerektiğini ve Türkiye’nin bitki kaynaklarından daha verimli yararlanması gerektiğini belirtmektedir.

Cömert ve Dinç (2014) yaptıkları çalışmalarında Turizm Fakültesi’nde öğrenim gören öğrencilerin şifalı bitkileri tanıma düzeylerini belirlemeyi amaçlamışlardır. Çalışma sonucunda gençlerin büyük çoğunluğunun ülkemizde yetişen bitkiler hakkında bilgi sahibi oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin en çok bildikleri bitkilerin; böğürtlen (%98,2), kekik (%97,9) ve badem (%96,8) olduğu görülmektedir. Çiriş otu (%23,9), gül hatmi (%25,3) ve pelin otu (%28,8) bitkilerinin ise en az bilinen bitkiler olduğu görülmektedir.

Eminağaoğlu, Beğen ve Aksu (2015) çalışmasında Artvin sınırları içerisinde doğal olarak yetişen bitkileri kapsayan bir çalışma yapmıştır. Bu çalışmada, Artvin’de 137 familya 761 cinse ilişkin 2727 bitki taksonu isimlendirmişlerdir. Dolayısıyla çalışmada, Artvin’in doğal bitkiler açısından önemli bir potansiyeli bulunduğu vurgulanmaktadır.

Toker vd. (2015) çalışmasında, modernleşen dünyada insanların doğal ürünlere doğru bir yöneliminin bulunduğunu ifade etmiştir. Bu yönelim ile tıbbi ve aromatik bitkilerin önemli bir yerinin bulunduğunu dolayısıyla gıda sanayisinde de kullanım alanının artacağı belirtilmektedir.

Kılıçhan ve Çalhan (2015) ise Kayseri’de yaşayan insanların baharat tüketim alışkanlıklarını tespit etmeyi amaçlamıştır. Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların en çok kullandıkları üç baharatın karabiber, pul biber ve nane olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Araştırmaya katılan bireylerin baharat alırken dikkat ettikleri noktalar ise tazelik, koku ve tat olarak tespit edilmiştir. Temel, Tınmaz, Öztürk ve Gündüz (2018) Türkiye’nin uçucu yağların ihracatı ve ithalatı ile ilgili yaptıkları çalışmada tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimi ve ticaretinin hızlı bir şekilde arttığı belirtilmektedir.

Göktaş ve Gıdık (2019) tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanım alanlarını inceledikleri çalışmada, bitkilerin en çok içecek olarak ve kozmetik alanında kullanıldığını belirtmektedir. Koç Apuhan ve Beyazkaya (2019) Bingöl yöresi gastronomi kimliğinin oluşmasına katkı sağlamak amacıyla yörede kendiliğinden yetişen yenilebilir yabani otları ve bu otların hangi yemeklerde kullanıldığını incelemektedir.

Aslan ve Karakuş (2019) çalışmasında, tedavi amaçlı olarak bitkilerin önemli bir araştırma geliştirme alanı olduğunu, sağlıklı bir diyetin ise bitkilerden oluşturulması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu durumun tıbbi ve aromatik bitkilere olan ilgiyi arttırdığını belirtmektedir.

Teke, Yener, Akkuş ve Gümüşçü (2020) yaptıkları çalışmasında ise Türk halkının tıbbi-aromatik bitkilere olan ilgi ve bilgisini tespit etmek amacıyla, Konya ili Çumra ilçesinde yaşayan kişilerin bilgilerini araştırmışlardır. Bu çalışma sonucunda, Çumra ilçesi yaşayan halkın genel anlamda tıbbi-aromatik bitkiler veya halk ağzı ile “şifalı otlar” bilinirliğinin çok düşük seviyede olduğu anlaşılmıştır.

İlgili çalışmalar incelendiğinde tıbbi ve aromatik bitkilerin mevcut durumu, faydaları, tedavi amaçlı kullanımı, gıda olarak tüketimi, ekonomik boyutu, gençlerin ve belli yörelerde yaşayan halkın bu bitkiler hakkındaki bilgi düzeylerinin belirlenmesi gibi farklı açılardan ele alındığı çalışmalar bulunmaktadır.

Ancak bölgesel anlamda Artvin yöresine özgü tıbbi ve aromatik bitkilerin gıda, baharat, içecek, gıda katkı maddesi özelliklerinin gastronomi bilimi açısından incelenmesi ile ilgili çalışmalara pek rastlanılmamaktadır. Bu nedenle çalışmanın yöre gastronomisine ve ilgili yazına katkı sağlaması düşünülmektedir.

Tıbbi ve Aromatik Bitkiler

Bitkilerin çeşitli kısımlarının veya etkili maddelerinin insan ve hayvanların tedavisinde kullanılanları tıbbi bitki, yiyeceklere tat ve koku vermek için kullanılanları aromatik bitki olarak adlandırılmaktadır. Günümüzde ise bu bitkilerin genel ve ortak adı “tıbbi ve aromatik bitkiler” şeklinde kullanılmaktadır. Bayram vd. (2010) tıbbi ve aromatik bitkileri “bitkisel ilaç, ilenmemiş ya da işlenerek bir veya daha fazla bitkiden oluşturulan bileşim maddesi içeren tedavi edici özelliği olan veya diğer insanların sağlığına yararı olan bitkilerden türetilen maddeler veya ürünler” ” olarak tanımlamaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre “hastalıklardan korunmak ve tedavi amacıyla, bitkisel drogları olduğu gibi veya bitkisel karışımlar halinde, etkili kısım olarak taşıyan bitmiş, etiketlenmiş ürünler veya bitkisel ilaç” olarak ifade edilmektedir (Kırıcı, 2015).

Bu tanımlardan yararlanarak en genel ifade ile tıbbi ve aromatik bitkiler; başta hastalıkları önleyebilmek, sağlıklı bir yaşam sürebilmek ve hastalıkları iyileştirebilmek amacıyla kullanılmalarının yanı sıra ilaç, yiyecek, içecek, baharat, gıda katkı maddesi, gıda takviyesi, süs bitkisi, temizlik, kozmetik, boya gibi pek çok alanda kullanılan bitkiler olarak tanımlanabilmektedir.

Kew Kraliyet Botanik Bahçesi tarafından 2016 yılında yayımlanan bir raporda dünyada tespit edilen bitki türlerinin sayısı 390.900 olduğu; bu bitkilerin beşte birinin yok olma tehlikesi altında olduğu ifade edilmektedir.

(TRT Haber, 2020). Dünya üzerinde bulunan bitkilerin yaklaşık olarak 20.000 tanesinin tıbbi ve aromatik bitki olarak bulunmakta iken bu bitkilerden 4.000 tanesi yaygın olarak kullanılmaktadır. Dünya üzerinde ticareti yapılan tıbbi ve aromatik bitkilerin ise büyük bir bölümü ilaç, gıda ve kozmetik sektöründe kullanılmaktadır (Toker vd., 2015). Bu nedenle dünyada geniş bir yayılım alanı bulunan bitki türleri içerisinde tıbbi ve aromatik bitkilerin önemli bir yerinin bulunduğu ifade edilebilmektedir.

Tıbbi ve aromatik bitkiler ile ilgili alfabetik (Latince ismine göre), morfolojik (biçim, yapı, şekil vb.), botanik (familya, cins vb.), kimyasal (etken maddelere göre), farmakolojik (etki mekanizmasına göre), farmakimyasal, ihracat fasılları gibi çeşitli sınıflandırmalar yapılabilmektedir. Bu çalışmada tıbbi ve aromatik bitkiler ile ilgili kullanım ve tüketim şekline göre kabul edilen bir sınıflandırma şekli oluşturulmuş olup Tablo 1’de yer almaktadır.

Tablo 1. Tıbbi ve aromatik bitkilerin sınıflandırılması (İzmir Ticaret Borsası, 2020)

Türü Örnek
İlaç Bitkileri Yüksük Otu, Güzelavrat Otu vb.
Baharat Bitkileri Karabiber, Hardal, Kekik vb.
 

Tüketim ve Kullanımı

Meşrubat, Bitki Çayları ve Uyarıcı Bit-

kiler

Çay, Kahve, Tütün vb.
Parfüm Bitkileri Lavanta, Gül vb.
Zamk ve Müsilaj Bitkileri Akasya, Geven, Sinir Otu vb.
Reçine Bitkileri Sığla, Ferula (Çakşır) vb.
Tanen Bitkileri Sumak, Meşe vb.
Boya Bitkileri Alkana, Havacıva vb.
İnsektisit Bitkileri Pire Otu, Nim vb.
Mum Bitkileri Jojoba, Myrica vb.

Tablo 1 incelendiğinde tıbbi ve aromatik bitkilerin ilaç, baharat, meşrubat, bitki çayları, uyarıcı etkisi, parfüm, zamk, müsilaj, reçine, tanen, boya, insektisit, mum gibi geniş bir kullanım ve tüketim alanı bulunmaktadır. Gastronomik açıdan kullanım ve tüketimi bulunan tıbbi ve aromatik bitkiler incelendiğinde ise gıda, baharat, meşrubat, bitki çayı, uyarıcı, gıda takviyesi, gıda katkı maddesi gibi farklı formlarda bitkiler yer almaktadır.

Türkiye, tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimi ve ticaretinde iklim çeşitliliği, tarım alanları, coğrafi konum, yüzölçümü, bitki türleri gibi özellikler açısından önemli bir potansiyeli bulunmaktadır. Dünyada tıbbi ve aromatik bitkiler ihraç eden ülkeler arasında, Türkiye %5’lik bir pay ile 18. sırada yer almaktadır. Bu bağlamda Türkiye sahip olduğu potansiyeli yeterince kullanamadığı ifade edilebilmektedir.

Türkiye’de tıbbi ve aromatik bitkiler doğadan toplanarak ve kültürü yapılarak elde edilmektedir. Bu bitkiler kekik, nane, biberiye, defne, kuşburnu, adaçayı, rezene, gül, anason, kimyon, sumak, mersin, meyan kökü, kapari, çöven otu, dağçayı, kardelen, salep, kişniş, çemen, çay, şerbetçi otu, kantaron, ısırgan, melisa, fesleğen, mahlep, ıhlamur çiçeği, biberiye, ardıç vb. olarak sıralanabilmektedir. Türkiye’de üretilen bazı tıbbi ve aromatik bitkilerin 2012-2019 yılları arasındaki üretim miktarı ile ilgili bilgilere Tablo 2’de yer verilmektedir.

Tablo 2. Bazı Tıbbi ve Aromatik Bitkilerin Üretim Miktarı (Ton) (Türkiye İstatistik Kurumu, 2021).

 

Yıl

 

Kırmızı Biber

 

Anason

 

Kimyon

 

Kekik

 

Çörek Otu

 

Rezene

 

Kişniş

 

Nane

 

Maydanoz

 

Kızılcık

 

Dereotu

2012 165.527 11.023 13.900 11.598 161 1.862 1 12.598 56.614 12.368 2.901
2013 198.636 10.046 17.050 13.658 352 1.994 1 14.143 57.619 11.838 3.806
2014 186.291 9.309 15.570 11.752 140 2.289 1 14.700 58.351 10.982 4.603
2015 204.131 9.050 16.897 12.992 425 1.461 11 14.945 57.728 10.950 4.488
2016 228.531 9.491 18.586 14.724 2.527 2.464 42 15.550 58.190 10.962 4.589
2017 179.264 8.418 19.175 14.477 3.094 2.022 29 14.213 80.304 10.012 7.208
2018 227.380 8.664 24.195 15.895 3.322 3.067 29 14.511 78.961 10.243 8.318
2019 240.656 17.589 20.245 17.965 3.603 4.655 12 16.011 92.954 10.269 8.740

Tablo 2’de yer alan bilgilerden yola çıkarak kızılcık bitkisi dışında diğer bitkilerin üretim miktarlarının artış gösterdiği söylenebilir. Özellikle bazı bitkilerin üretim miktarlarında ciddi anlamda artış olduğu görülmektedir.

Artvin Yöre Gastronomisi

Türkiye’nin Karadeniz Bölgesinin Doğu Karadeniz Bölümünde bulunan Artvin ilinin yüzölçümü alanı (7.393 km2) Türkiye yüzölçümü alanının (783.577 km2) yaklaşık %1’i kadar bir bölümü kaplamaktadır. İlin doğusunda Ardahan ili, güneyinde Erzurum ili, batısında Rize ili, kuzeyinde Gürcistan, kuzey-batısında Karadeniz denizi bulunmaktadır.

Yiyecek ve içecekler ile ilgili unsurlar gastronomi biliminin konu alanına girmektedir. Bu nedenle gastronomi bilimi hem fen bilimleri hem de sosyal bilimlerden yararlanan geniş bir araştırma alanı bulunmaktadır. Başka bir anlatımla gastronomi; kültür, tarih, coğrafya, turizm, ekonomi, sosyoloji, psikoloji, tıp, fizik, kimya, biyoloji, işletme, pazarlama gibi pek çok farklı disiplinden yararlanmaktadır (Akgöl, 2012; Gillespie ve Cousins, 2001).

Dolayısıyla bir yörenin gastronomisini incelerken farklı disiplinlerden yararlanmak gerekmektedir. Bu bağlamda Artvin yöresinin gastronomisine özgü öne çıkan bazı unsurlar şu şekilde sıralanabilmektedir (Oğan, 2021):

  • Artvin yöresinde Türk-İslam toplulukları ve devletleri bin yıldan fazla bir süredir yaşamış ve yaşamaya devam Dolayısıyla yöreye özgü mutfak gelenekleri ağırlıklı olarak Türk-İslam kültürünü yansıtmaktadır.
  • Türk, Gürcü, Laz, Hemşin gibi farklı kültürlere ait insanlar Artvin yöresinde yüzyıllardır bir arada yaşamaktadır. Bu doğrultuda yörede çeşitli kültürel unsurların varlığını halen sürdürmesi Artvin yöre gastronomisini çeşitlendirmektedir.
  • Artvin ilinin coğrafi özelliklerinin bir sonucu olarak kıyı kesimler, iç kesimler, kırsal alanlar ve yaylalar arasında belirgin ürün farklılıkları vardır. Bu nedenle yöre gastronomisinin geniş bir ürün yelpazesi bulunmaktadır.
  • Artvin ilinin sınır şehri olması ticaret ve turizm faaliyetlerini geliştirmiş olup yöre gastronomisine katkı sağlamaktadır.
  • Üretim etkinlikleri sebzecilik, meyvecilik ve hayvancılık olarak yöre içerisinde yayılmaktadır. Bu durum Artvin gastronomisinde zengin bir beslenme biçimi oluşmasını sağlamıştır.
  • Artvin coğrafyasının fiziksel özellikleri ve zorlukları yörede dayanışma ve yardımlaşma kültürü geliştirmiş olup bu durum mutfak kültürüne de olumlu olarak yansımaktadır.

Artvin Yöre Gastronomisinde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler

Artvin yöresinin gastronomisine özgü öne çıkan unsurlar incelendiğinde yörenin keşfedilmeyi bekleyen zengin bir gastronomi değeri bulunmaktadır. Yöre gastronomisine zenginlik katan unsurların başında ise yöredeki tıbbi ve aromatik bitkilerin varlığından söz edilebilmektedir. Türkiye’de bulunan 144 önemli bitki alanından 4 tanesi (Karçal Dağları, Çoruh Vadisi, Doğu Karadeniz Dağları ve Yalnızçam Dağları) Artvin il sınırları içerisinde yer almaktadır (Özhatay, Byfield ve Atay, 2005). Yine Türkiye florasının yaklaşık

%13’lük bir kısmı Artvin il sınırlarında bulunmaktadır Artvin ili ormanlarında ladin, göknar, sarıçam, kayın, meşe, kestane, kızılağaç, ıhlamur, gürgen, akçaağaç, dişbudak, ceviz, üvez, kavak, söğüt, akasya kayacık, karaağaç, huş, ardıç, şimşir, fıstıkçamı gibi yirminin üzerinde ağaç türü bulunmaktadır (Artvin Valiliği, 2021).

Artvin, bitki türü ve endemik tür çeşitliliği bakımından Türkiye’nin önde gelen illeri arasında yer almaktadır. Artvin il sınırları içerisinde toplam 1268 bitki türü olup, bunun 119 tanesini endemik tür bitkiler oluşturmaktadır. Yine Türkiye genelinde tespit edilen 2700 endemik türün yaklaşık %4,4’lük önemli bir kısmı Artvin ilinde bulunmaktadır (Artvin Valiliği, 2021).

Örneğin Karagöl-Sahara Milli Parkı ve çevresinde; 103 adedi nadir tür içerisinden toplam 872 takson bulunmaktadır. Hatila Vadisi Milli Parkı ve çevresinde ise; 530 çeşit bitki türünden 85 adedi relik-endemik türdür. Bu bitki türlerinin çoğu ilaç sanayiinde kullanılan bitkilerden oluşmaktadır (Eminağaoğlu vd., 2015; Eminağaoğlu ve Anşin, 2003).

Yörenin önemli eğitim kuruluşlarından biri olan Artvin Çoruh Üniversitesi, tıbbi ve aromatik bitkiler alanında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Projesi kapsamına alınması Türkiye’nin en zengin illerinden birinin olduğunun göstergesidir. Dolayısıyla Artvin ilinde yüksek potansiyeli bulunan tıbbi ve aromatik bitkiler önemli bir değer taşımaktadır.

Tıbbi ve aromatik bitkilerin gıda, baharat, meşrubat, bitki çayı, uyarıcı, gıda takviyesi, gıda katkı maddesi gibi amaçlarla gastronomi alanında kullanımı bulunmaktadır. Araştırma kapsamında Artvin Çoruh Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Tıbbi Aromatik Bitkiler İhtisaslaşma Koordinatörlüğü’nden elde edilen verilerden yola çıkarak Artvin yöre gastronomisine özgü tıbbi ve aromatik bitkilerin bilinen adları ve bilgi notuna Tablo 3’te yer verilmektedir.

Tablo 3. Artvin yöre gastronomisine özgü bazı tıbbi ve aromatik bitkiler

Adı Bilgi Notu
 

Çay

Siyah, yeşil ve beyaz olmak üzere çay ile ilgili temel sınıflandırma yapılabilmektedir. Türkiye’de siyah çay üretiminin %11,5’i Artvin il sınırlarında gerçekleşmektedir. Çayın Türk mutfak kültüründe özel bir yerinin olması üretimini önemli kılmaktadır.
 

Karalahana

Sağlık açısından önemli yararları olan Karalahana, Artvin yöresinde sarması, kavurması, çorbası gibi yemekleri yapılmaktadır. Ayrıca Artvin yöresinde birçok yemeğin ana malzemesi olarak da kullanılmaktadır.
Ihlamur Hoş kokulu ağaç veya çalı şeklinde olan ıhlamurun dünya üzerinde kırktan fazla türü bulunmaktadır. Özellikle yaprakları kurutulduktan sonra sıcak içecek olarak tüketimi yaygındır.
Köndar Yöreye özgü bir çeşit dağ kekiği olmasının yanı sıra kara kekik, zahter olarak da adlandırılmaktadır. Yöre gastronomisinde çorbalarda baharat olarak kullanımı yaygındır.
 

Kuşburnu

Yabangülü, şillan, deligül, gülburnu, gülelması olarak da bilinmektedir. Çiğ olarak tüketilmesinin yanı sıra çay, reçel, jöle, şurup, çorba, turta, ekmek, marmelat gibi ürünlerde kullanılmaktadır.
Kızılcık Ekşi bir tadı olan bu meyve taze ya da kurutulmuş olarak tüketilebilmektedir. Bunun yanı sıra reçel, marmelat, hoşaf ve tarhana gibi ürünlerin yapımında kullanılmaktadır.
Gilaburu Nohut büyüklüğünde kırmızı renkli asidik bir meyve türüdür. Sağlık açısından önemli bir meyve olan gilaburu gıda takviyesi amacıyla içecek formunda tüketilmektedir.
Reyhan Taze olarak salatalarda kullanılmasının yanı sıra kurutularak da mutfaklarda yaygın olarak tercih edilmektedir. Dolayısıyla yemeklere lezzet ve aroma vermek için yaygın olarak kullanılır.
Kinzi Maydanozgiller ailesinden olup kişniş, aşotu isimleriyle de bilinen otsu bir bitkidir. Yöre gastronomisinde baharat olarak kullanımı yaygındır.
 

Isırgan Otu

Koyu yeşil bir rengi olup sap ve yapraklarının alt kısmında yakıcı tüyler bulunmaktadır. Yöreye özgü cincar olarak da adlandırılan ısırgan otunun hem çorbası hem de yemeği yapılmaktadır.
 

Karayemiş

Taze ya da kurutularak tüketilebilen bir meyve olan karayemiş, taflan olarak da bilinmektedir. Reçel, pekmez, turşu olarak tüketilmesinin yanı sıra aroma vermek için de tercih edilebilmektedir.
Çakşır/Çaşur Maydanozgiller ailesinden olup doğada kendiliğinden yetişen bir ot türüdür. Yörede çaşur olarak da bilinen Çakşır; yemeklerde ya da salamurası yapılarak turşu olarak tüketilmektedir.
 

Mürver

Çok yıllık çiçekli bir bitki olup mavi, bordo ve siyah tonlarına sahip bir meyvedir. Hem mayhoş hem de tatlı bir tadı olan bu meyve; reçel, şerbet, tatlı, çay gibi farklı şekillerde tüketilebilmektedir.
Maviyemiş (Likapa, Ayıüzümü) Üzüme benzeyen bir meyve türü olup ılıman bölgelerin serin ve dağlık kesimlerinde doğal ortamında yetişebilen bu meyve mavi ve mor renkte bulunmaktadır. Taze olarak tüketiminin yanı sıra marmelat, reçel, şurup olarak tüketilir
 

Ardanuç Alıcı

Türk alıcı olarak da bilinen crataegus turcicus, Artvin ilinin Ardanuç ilçesinde (1800 m) yayılım yapmış endemik bir bitkidir. İnce, uzun ve yumuşak tüylü olan meyvesinin rengi kırmızı ve kırmızının koyu tonlarında bulunmaktadır.
 

Şerbetçi Otu

Otçul yapıda bir bitki türü olup uçucu yağlar, acımsı maddeler, öz reçineler, mum ve tanen taşırlar. Bitki çayı olarak tüketilmesinin yanı sıra özellikle bira üretiminde yaygın olarak kullanılır.

Artvin iline özgü tıbbi aromatik bitkiler; meyve ve sebze olarak doğrudan tüketilebilmesinin yanı sıra sebze ve ot yemeği, reçel, marmelat gibi işlenmiş veya yarı işlenmiş olarak değerlendirilebilmektedir. Yörede yetiştirilen ve gıda olarak tüketilen ürünlere fındık, armut, elma, erik, dut, üzüm, kızılcık, karalahana, ısırgan otu, pazı gibi ürünler bölgede örnek olarak verilebilmektedir.

Kekik (köndar), nane, reyhan, kişniş (kinzi), sumak gibi yöreye özgü baharatların kullanımı yemeklerde karakteristik özellik oluşturmaktadır. Dolayısıyla yöreye özgü baharatlar önemli bir gastronomi değeri taşımaktadır.

Bitkilerin; yaprak, çiçek, kök, gövde, kabuk, tohum gibi kısımlarının kaynatılmasıyla veya demlenmesiyle elde edilen içeceklerin genel adı çay olarak ifade edilebilmektedir. Artvin ilinde başta siyah çay olmak üzere ıhlamur, adaçayı olmak üzere çeşitli tıbbi ve aromatik özellikli bitkilerin varlığı yöre gastronomisine zenginlik katmaktadır. İçecek anlamına gelen meşrubat sözcüğü ise genel olarak soğuk olarak tüketilen içecekler anlamında kullanılmaktadır. Yörede armut, erik, elma, kızılcık gibi çeşitli meyvelerin varlığı yöre gastronomisi açısından önemli kaynak oluşturmaktadır.

Sinir sistemi üzerinde uyarıcı etkileri olan bitkilerin genel ismi olarak uyarıcı bitkiler ismi kullanılmaktadır. Bu bağlamda çay, kahve, karanfil, tütün, zeytin yaprağı gibi pek çok bitkinin sinir sistemi üzerinde uyarıcı özelliği bulunduğu bilinmektedir. Artvin yöresinde bulunan çay, zeytin yaprağı gibi tıbbi ve aromatik bitkilerin uyarıcı özelliklerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.

Gıda takviyeleri olan vitamin, mineral gibi besin ögelerini içeren ve önerilen düzeyde tablet, kapsül, toz ve sıvı gibi farklı şekillerde alınmaktadır. Yörede vitamin, mineral, lif gibi yüksek düzeyde besin ögelerini içeren karalahana, ıhlamur, adaçayı, kuşburnu, kızılcık, karayemiş, mavi yemiş vb. bitkiler gıda takviyelerinde kullanılabilir. Dolayısıyla yörenin tıbbi ve aromatik bitki çeşitliği ve zenginliği gıda takviyelerinde doğal bir ürün kullanılabilmesi açısından önemli bir potansiyelinin olduğu şeklinde yorumlanabilmektedir.

Tek başına gıda olarak tüketilmeyen gıdanın üretim, işleme, depolama, paketleme gibi aşamalarında renklendirici, koruyucu, tatlandırıcı, kıvam arttırıcı, lezzet arttırıcı gibi farklı amaçlarla gıdaya ilave edilen gıda katkı maddeleri denilmektedir. Bu katkı maddeleri doğal ve yapay olarak bulunabilmektedir.

Artvin yöresine özgü tıbbi ve aromatik bitkilerin doğal gıda katkı maddesi özelliklerini taşıması dolayısıyla da yöre gastronomisi açısından değerli ve önemli bir kaynak olduğu söylenebilmektedir. Örnek olarak bitkisel çayların antioksidan özellikler taşıması veya ahududu, mavi yemiş, kızılcık gibi bitkilerin renklendirici ve tatlandırıcı özelliğiyle gıda katkı maddesi olarak kullanılabilmektedir. Ayrıca yöredeki diğer bitkilerin çeşitli amaçlarla gıdalara ilave edilebilecek özelliklerinin tespit edilmesi gerekmektedir.

Sonuç

Artvin yöresine özgü tıbbi ve aromatik bitkiler; gıda, baharat, meşrubat, bitki çayı, uyarıcı özelliği, gıda takviyesi ve gıda katkı maddesi olmak üzere önemli bir gastronomi değeri taşımaktadır. Yörede başlıca tıbbi ve aromatik özellikli bitkiler çay, karalahana, ıhlamur, adaçayı, köndar, kuşburnu, kızılcık, gilaburu, reyhan, kinzi, ısırgan otu, karayemiş, caşur, mürver, mavi yemiş, alıç, ahududu, böğürtlen, fındık, armut, elma, üzüm, erik, ebegümeci, pazı, dut, nane, sumak, kuzu kulağı, zeytin olarak sıralanabilmektedir.

Bu tıbbi ve aromatik özellikli bitkilerden yaygın tüketim şekline göre gıda, içecek, sebze ve ot yemeği, pekmez-reçel-marmelat şeklinde gruplandırmak mümkündür. Yöre gastronomisinde tıbbi ve aromatik bitkilerden yöreye özgü baharatlar önemli bir yer tutmaktadır. Yörenin tıbbi ve aromatik bitki çeşitliği ve zenginliği ise gıda takviyelerinde doğal bir ürün kullanılabilmesi açısından önemlidir.

Özellikle çay, zeytin yaprağı, ıhlamur, adaçayı gibi tıbbi ve aromatik bitkilerin uyarıcı özelliklerinin mutlaka değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca yöredeki diğer bitkilerin de çeşitli amaçlarla gıdalara ilave edilebilecek özelliklerinin tespit edilmesi yöre gastronomisi açısından önem arz etmektedir.

Kaynaklar »»

Yener OĞAN
Artvin Çoruh Üniversitesi, Artvin Meslek Yüksekokulu, Aşçılık Programı
oganyener@gmail.com.tr / ORCID: 0000-0002-1523-8498

Menekşe CÖMERT
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Turizm Fakültesi, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü
menekse.comert@hbv.edu.tr / ORCID: 0000-0002-1627-4343

Geliş tarihi / Received: 05.03.2021 Kabul tarihi / Accepted: 29.08.2021

Acıbuca, V., Bostan Budak, D. (2018). Dünya’da ve Türkiye’de tıbbi ve aromatik bitkilerin yeri ve önemi. Çukurova Tarım Gıda Bilimleri Dergisi, 33(1), 37-44.

Akgöl, Y. (2012). Gastronomi Turizmi ve Türkiye’yi Ziyaret Eden Yabancı Turistlerin Gastronomi Deneyimlerinin Değerlendirilmesi. Yüksek Lisans Tezi, Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mersin.

Aslan, R., Karakuş, Z. (2019). Gelenekten günümüze tıbbi ve aromatik bitkiler. Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi, 6 (73), 60-66.

Artvin Valiliği (2021). Artvin Bitkileri. http:// www.artvin.gov.tr/cografi-durum.

Bayram E., Kırıcı S., Tansı S., Yılmaz G., Arabacı O., Kızıl S., Telci D. (2010). Tıbbi ve aromatik bitkiler üretiminin arttırılması olanakları. Türkiye Ziraat Mühendisliği VII. Teknik Kongresi. 11-15 Ocak 2010, Ankara. Bildiriler kitabı, s437-456.

Cömert, M., Dinç, H. (2014). Şifalı bitkilerin gençler tarafından bilinirliği. Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 2(3), 23-27.

Eminağaoğlu, Ö., Anşin, R. (2003). The Flora of Hatila Valley National Park and Its Close Environs (Artvin). Turkish Journal of Botany, 27, 1-27.

Eminağaoğlu, Ö., Aksu, G. (2015). Barhal Vadisi Florası (Yusufeli, Artvin-Türkiye). Artvin Çoruh Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projesi Sonuç Raporu, Artvin.

Eminağaoğlu, Ö., Akyıldırım Beğen, H., Aksu, G. (2015). Artvin’in Genel Tanıtımı. İçinde: Eminağaoğlu, Ö. (Ed.), Artvin’in Doğal Bitkileri, (s1–25). İstanbul: Promat

Faydaoğlu, E., Sürücüoğlu, M. S. (2011). Geçmisten günümüze tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanılması ve ekonomik önemi. Kastamonu Orman Fakültesi Dergisi, 11, 52-67.

Gillespie, C., Cousins, J. A. (2001). European Gastronomy Into The 21st Century. Oxford: Butterworth Heinemann.

Göktaş, Ö., Gıdık, B. (2019). Tıbbi ve aromatik bitkilerin kullanım alanları. Bayburt Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, 2(1), 136-142.

Gölükçü, M., Tokgöz, H., Toker, R., Çelikyurt, M. A., Tuğrul S. (2012). Tıbbi ve Aromatik Bitki İşletmelerinin Yapısal Analizi. Antalya: Erdem Ofset

İzmir Ticaret Borsası (2020). Tıbbi Aromatik Bitkiler ve İyi Yaşam. https://itb.org.tr/makale/5-tibbi-aromatik-bitkiler-ve-iyi-yasam.

Kılıçhan, R., Çalhan, H. (2015). Mutfakların sihri baharat: Kayseri ilinde baharat tüketim alışkanlıklarının belirlenmesine yönelik bir çalışma. Journal of Tourism and Gastronomy Studies, 3/2, 40-47.

Kırıcı, S. (2015). Türkiye’de tıbbi ve aromatik bitkilerin genel durumu. Türktob, 1(15),

Koç Apuhan, A., Beyazkaya, T. (2019). Bingöl’ün yenilebilir yabani bitkilerinin gastronomi turizmine etkisi üzerine araştırma. Tourism Recration, 1(1), 31-37.

Oğan, Y. (2021). Artvin ilinin gastronomi değerleri; Yiyecek içecek hizmeti sunan işletmeler ve satın alan turistler üzerine bir inceleme. Doktora Tezi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü.

Özhatay, N., Byfield, A., Atay, S. (2005). Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı. WWF Turkey, İstanbul, 476.

Temel, M., Tınmaz, A. B., Öztürk, M., Gündüz, O. (2018). Dünyada ve Türkiye’de tıbbi aromatik bitkilerin üretimi ve ticareti. KSÜ Tarım ve Doğa Dergisi, 21, 198-214.

Teke, A., Yener, M., Akkuş, Ş., Gümüşçü, A. (2020). Halkın Tıbbi-Aromatik Bitkiler Kullanımı ve Tanımasında Bilinç Durumu: Çumra Örneği. İçinde: Özyazıcı, G. (Ed), Research in Medicinal and Aromatic Plants, (s267-289). Ankara: İksad.

TRT Haber (2020). Dünya üzerinde kaç adet bitki vardır? https://www.trthaber.com/ haber/ yasam/dunya-uzerinde-kac-adet-bitki-vardir249759.html.

Toker, R., Gölükcü, M., Tokgöz, H. (2015) Tıbbi ve aromatik bitkilerin gıda sanayisinde kullanım alanları. Türkiye Tohumcular Birliği Dergisi, 4(15), 54-59.

Türkiye İstatistik Kurumu (2021). Türkiye’nin tıbbi ve aromatik bitki üretimi. https://www.tuik.gov.tr/tr/.